GİRİŞ
“Ölülerinizi onların iyilikleri
ile yâd edin (anın). Onların kötülüklerini anlatmayın.” – Hadis-i şerif.
Peygamberimizin bu sözünü
düşününce ne gelir aklımıza? Ölülerimizi ya da dedelerimizi, atalarımızı anmak…
Ve de iyilikleri ile anmak… Bu nasıl olabilir? Tanımadığımız insanı anmak
aklımıza gelir mi? Eğer dedelerimizi, atalarımızı tanırsak, onların yaptığı
iyilikleri de biraz bilirsek, onları iyilikleri ile anabiliriz.
Değerli ozanımız Yunus Emre bir
dörtlüğünde der ki:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır.
Buradaki kendini bilmek,
kendini tanımak ya da haddini bilmek şeklinde anlaşılabilir. Kendini tanımak şeklinde düşünecek olursak,
atalarımızı tanırsak kendimizi tanımamız kolay olacaktır. Sözgelimi dedemin
seksen yaşında iken dişleri sapasağlam ise benim diş sorunum az olacak demektir.
Babam ya da amcalarım sportmen bir vücuta sahipse ben ya da çocuklarım sporla
uğraşırsak başarılı olabiliriz. Onların bize bıraktığı genler bu konuda bize
yardımcı olacak demektir. Yani atalarımızı tanırsak kendimizi ya da
çocuklarımızı tanımamızı kolaylaşır. Atalarımızda güzel sesi olan yani güzel
ezan okuyan ya da güzel türlü söyleyen yoksa benim ya da çocuklarımın müzikle
uğraşması isabetsiz olacak demektir. Atalarımızdan genler yoluyla aldığımız
miraslar olduğu gibi ahlâkî, kültürel miraslarımız da vardır. Kültürel
mirasların ne olduğunu anlamak için de yine onları tanımak, nasıl yaşadıklarını
bilmek gerekir.
Yine bir söz vardır: “Dününü
bilmeyen bu gününü anlayamaz. Bu gününü anlayamayan yarınını göremez” Görülüyor
ki dedelerimizi atalarımızı bilmek tanımak kendimiz için de faydalı bir iş
olacaktır. Görülüyor ki atalarımızı tanımamız için bir sürü nedenimiz var. Bu
nedenleri daha da sayabiliriz.
Dedelerimizi atalarımızı
tanımak, adlarını bilmek ve de unutmamak için 2009 yılı yaz aylarında köyümüzde
bir araştırma yaptım. Sağolsun herkes yardımcı oldu. Olabildiğince her soydan
yaşlılarla görüştüm. Bilebildikleri kadarıyla dedelerimizin atalarımızın
adlarını saydık ve yazdık. İlginç olan, ben onlara atalarının adını sormuşken,
onlar atalarının adı ile beraber, neler yaptıklarını, kendilerine neler
bıraktıklarını da anlatmaya başladılar. “Şu tarla felan dedemden kalmış, bu
bahçe felan ebemden kalmış.” gibi cümlelerle onların iyiliklerini anlatmaya
başladılar. Onlara karşı bir saygı bir minnet duygusu seslerinin tonundan
anlaşılıyordu. Bazı isimler konuşulurken onunla özdeşleşmiş bir olayı da
anmadan geçemiyorlardı. Onların adını anarken bu iyi mirasları anmadan bizi bu
günlere getirebilmek için ne gibi zorluklara katlandıklarını anlatmadan
geçmenin, onlara karşı bir saygısızlık bir haksızlık olacağını düşünüyorlardı
sanki. Daha ben sormadan onların nasıl bir adam olduğunu, nasıl yaşadıklarını
da anlattılar. “Nasıl bir adamdı?” sorusunun karşılığı olarak, başkalarını da
düşünen, başkaları için iyi bir şeyler yapmış olan, renkli kişiliklerden kısa
özgeçmişler oluştu. “Nasıl yaşamışlardı?” sorusuna karşılık seferberlikten,
efelerden, kıtlıktan söz etmeye başladılar.
Atalarımızın, dedelerimizin
nasıl yaşadıklarını inceleyince onların bize neden, nasıl bir miras
bıraktıkları da anlaşılıyor. Bize bırakılan miras onların devraldıkları mirasa
göre daha iyi miydi, yoksa daha kötü müydü?
Gençlerimizden bazıları ana
babalarını sorguluyorlar. “Neden beni okutmadın?” “Felancanın durumu iyi de
bizimki neden daha kötü?” Sorular daha çoğaltılabilir. Soruların cevabını
bulabilmek için dedelerimiz nasıl yaşamış, onu bilmek gerekir. Dedelerimizin
nasıl yaşadığını bilebilmek için o dönemin gerçekleri olan seferberlik, kıtlık,
efeler gibi konuları bilmek gerekir. Dedelerimizin nasıl yaşadığını bilirsek,
dedelerimizin babalarımıza nasıl bir miras bıraktığını anlayabiliriz. O zaman
ancak babamız nasıl bir miras devralmış da bana böyle bir miras bırakıyor?
Sorusunun cevabını doğru olarak bulabiliriz.
Soy ağacımızla birlikte,
bazılarına ait kısa özgeçmişleri ve seferberlik öykülerini de beraber okuyacak
olursak görürüz ki atalarımız çok zor şartlar altında yaşamışlar ama onları
iyilikleri ile anacağımız güzel miraslar bırakmışlar bizlere. Onları iyilikleri
ile analım. Hepsinin rahmeti bol olsun.
...
Aramızda yaşamayan yakınlarımızdan bazılarının fotoğraflarını da "ANILARDA YAŞAYANLAR" adlı albümü açarsak görebiliriz.
https://get.google.com/albumarchive/100187015185291181992/album/AF1QipP42ULOTee6znA918MiBgQNpMWeWpAkAJ4CHczt
...
Aramızda yaşamayan yakınlarımızdan bazılarının fotoğraflarını da "ANILARDA YAŞAYANLAR" adlı albümü açarsak görebiliriz.
https://get.google.com/albumarchive/100187015185291181992/album/AF1QipP42ULOTee6znA918MiBgQNpMWeWpAkAJ4CHczt
KÖYÜMÜZDEKİ SOYLAR (SÜLALELER) VE SOYADLARI
Okuyucunun dikkatine:
1 – Soy sıralaması harf
sırasına göre yapılmıştır.
2 – Bazı isimler değişik
şekilde söyleniyor. Nüfus cüzdanında da farklı şekilde yazılabiliyor. Örnek:
Köyde Hürü diye çağırdığımız isimler nüfus kaydında Huri, Huriye, Hürü olarak
yazılabiliyor. Arzı diye çağırdığımız kişiler de nüfus kaydında, Arzu veya
Raziye olarak yazılabiliyor. Elimizde nüfus kaydı olmadığı için yanlışlık
olabilir. Uyaran olursa düzeltiriz.
3 – Benzer isimler çok. Kaç
tane Mustafa Koç var, kaç tane Ali Koç var sayabilir misiniz? Ya sizin daha
tanımadığınız küçükler? İsim karışmasını azaltmak için kişinin köyde söylenen
bir lakabı varsa ismin yanına parantez içinde yazılmıştır. Lakapların çoğu
olabildiğince söylenişine yakın bir şekilde yazılmıştır. Örnek: Köyde kimse
Goc’aloğlu yerine Koca Ali Oğlu demezdi. Tülüc’oğlu yerine Tülüce oğlu demezdi.
Bu yazış şeklimizi de anlayışla karşılamanızı bekliyoruz.
4 – Ölmüş atalarımızın (1335 –
30.01.2000) şeklinde doğum ve ölüm tarihleri parantez içinde eklenmiştir. Bu
tarihler yazılı olanların mezar taşlarından alınmıştır. Ancak eski atalarımızın
doğum tarihleri hicri, güneş takvimine göre yazılmış. Bu takvimi Şimdi kullandığımız
milat takvimine çevirmek için 584 eklenmesi gerekmektedir. Örnek: Süleyman
Varol’un doğum tarihi 1335 yazılmış. 1335 artı 584 eşittir 1919. Demek ki
Süleyman Varol miladi 1919 yılında doğmuş. Okuyucularımız atalarının hicri
doğum, ölüm tarihlerini bu şekilde milat takvimine çevirebilirler
5 – Burada atalarımız
köyümüzdeki orta yaş kuşağına kısmen genç kuşağa kadar tanıtılmaya çalışıldı.
Yazılmış olan bilgilerde yanlış ya da eksik bölümler varsa bize bildirirseniz
memnuniyetle tamamlarız ya da düzeltiriz. Bundan sonrasının yazılıp eklenmesini
de bu işleri bizden daha iyi yapacağını düşündüğümüz gençlerimize,
çocuklarımıza bırakıyoruz.
6 – Bu çalışmalarımızda
defalarca görüşlerine, bilgilerine başvurduğumuz büyüklerimiz: Musa Güngör,
Mustafa Koç(Pantır), Şerife Çalı ve Yusuf Varol’a teşekkür etmeyi bir borç
bilirim.
7 – Bu çalışmamızda yanlış veya eksik yazılmış
bilgiler olabilir. Okuyucularımız böyle durumlar görürlerse bize bildirsinler,
düzeltelim ya da ekleyelim.
bağlantılarındaki Ahmetler Köyü Soy Ağacı yazımıza yorum ya da mesaj olarak bildirilen uyarılar doğrultusunda güncelleme yapılır.
…
I – AKÇ’EL
(AKÇA EL)
1. Akça
2. Kocakça
3. Küçükakça
II – DELİ
AHMET EL
4. Demir
III –
DELİBAŞ EL
5. Varol
IV – ECEVİT
EL
6. Çalı
7. Özen
8. Ecevitoğlu
9. Yüksel
10.Şenol
V – EMİR EL
11. Kocademir
12. Özdemir
13. Küçükdemir
14. Yıldız
VI – HATIP
KIZI EL
15. Karakaya
VII –
İHTİYAR EL
16. Güzel
17. Yücelalp
VIII –
MOLLA MEHMET EL
18. Öz
IX –
MUSACIK EL
19. Zor
X – PANTIR
EL
20. Aslan
21. Güngör
22. Kara
23. Koç
XI – ŞABAN EL
24. Vural
XII – TEKEL’EL (TEKELİ EL)
25. Özer
26. Uyar
YAKIN GEÇMİŞTE KÖYMÜZE GELENLER
XIII – ARICI YUSUF EL
27. Arıcı
XIV – DUDUOĞLU EL
28. Karamusaoğlu
XV – GÖK HÜSEYİN EL
29. Avcı
XVI – GÖK MEHMET EL
30. Özen
XVII - GUBCAL EL
31. Demir
XVIII – MUKUOĞLU EL
32. Arıcı
XIX – YİRİK OĞLAN EL
33. Topkara
...
...
...
I – AKÇ’EL (AKÇA EL)
AKÇA KARISI ŞERİFE EBE’NİN ÖLÜMÜ
Anlatan:
Zeynep Varol
Köyümüzdeki Şerife’ler hep onun
adı. Mezarı Gülen’de Yazı’nın ucunda. O zamanlar Yazı, Dallı Biladan, Ümmü
Dadı, Köroğlu Ekinliği hep ekilirmiş. O sene Yazı’ya Akça’nın çocukları darı
erkmişler. Domuz yemesin deyi de geceleri beklerlermiş. Köyde erkek yok. Eli
silah tutan her erkek askerde. Köydeki işleri kızlar, kadınlar yapar, darıyı
Şerife Ebe beklermiş. Bir gün gene kızlar köye incir toplamaya gitmişler.
İnciri toplayıp akşama Yazıya dönmüşler. Yazıda tarlanın kenarında iyi kötü bir
dam varmış. Evleri orası. Kızlar akşam incir toplamadan gelince bakmışlar
anaları evde yok. Çıra yakıp tarlayı, oluğun başını filan aramışlar,
bulamamışlar. Sonraki gün ararken bir taşın dibinde kıvrılmış yatar bulmuşlar.
Ölmüş.
Öteki tarlalarda da ekin
bekleyenler varmış. Köye haber salmışlar. Köyde Molla Mehmet’ten başka yola
gidebilecek erkek yokmuş. O gelmiş. O gelinceye kadar kadınlar mezarı
kazmışlar, ölüyü yıkamışlar. Elde ne var ne yok kefen yerine sarıp
sarmalamışlar. Molla Mehmet kadınlara dönmüş:
“Cenaze cemaatle kılınır. Cemaat
oluşturacak erkek yok. Cemaat siz olacaksınız. Hadi abdest alın bakalım.”
Öyle yapmışlar. İmamın arkasında
kadınlar saf durup namazı kılmışlar. Hemen oracığa, tarlanın ucundaki birkaç
mezarın yanına gömüvermişler.
Şerife Ebe şanslı kadınmış.
Seferberlik ne demek! Seferberlikte ölüyü kaldıracak bir cemaat her zaman
bulunmazmış. Hatta bazılarına mezar bile nasip olmazmış. Ya bir kurşunla ya da
açlıktan ölür kalır, ölüsünü kurtlar, kuşlar yermiş. Nice zaman sonra
sırtlarıyla kemiklerini bulurlarmış. Şerife Ebe şanslı kadınmış ki namazı
kılınmış, mezara gömülmüş.
MUSA DEDE ÇOCUKLARI
- Mehmet (Akça)
- Ramazan, Şaban Koca’nın babası
- Emine, Pantır’ın 4. eşi
MEHMET (AKÇA)
Eşi: Şerife, Musacık’ın kardeşi, Ali kızı
Çocukları:
1 – Hatice (Çıtırak)
2 – Mustafa Kocaakça (Akça
Mustafası)
3 – Havana, Mehmet Aslan (Koca
Mehmet) eşi
4 – Musa Akça
5 – Elif, Hasan Güngör (Topal
Hasan) eşi
6 – Yusuf Küçükakça (Höke Yusuf)
HATİCE (ÇITIRAK)
Çıtırak Pantır’ın kardeşi Molla
Yusuf’la evlenir. Molla Yusuf’tan iki kızı olur: 1. (Anakız), Sansar karısı,
Gecereme’de. 2. Fatma (Yirikkız) Fersin’de Mustafa Dayı eşi. Oğulları Deli Ali
var. Yusuf askere gider. Askerden künyesi gelir. (Künyenin buradaki anlamı,
ölüm haberi) 1. kocası Yusuf’un künyesi gelince de 2. kocası Belenköy’den Sakar
Mahmut ile evlenir. Mahmut’tan kızı Hürü olur. Hürü Belenköy’den Karmaz ile
evlenir. (Bak, Yirikoğlan el) Çıtırak 2. kocası Sakar Mahmut da ölünce
Gecereme’den çobanı Saplı Ramazan ile evlenir. Saplı ile evliliğinden Ahmet
(Deli Ahmet) olur. Saplı’nın babası ise Gecereme’den Emir Ahmet’tir. Deli
Ahmetgile ırmak kenarındaki araziler ve kale Emir Ahmet’ten kalmıştır.
MUSTAFA
KOCAKÇA (AKÇA MUSTAFA’SI)
Eşi: Fetiş. (Saraçlı’dan gelmiş.)
Çocukları:
1.
Seyit Ali Kocakça
2.
Mehmet Kocakça (Kısaca)
3.
Yusuf Kocakça (Tülüce)
AKÇA MUSA’SI
Akça oğlu Musa’yı Medresede
okutmuş, iyi bir eğitim almasını sağlamıştır. Okumuş biri olarak köylülere
farklı bilgiler okuyarak, anlatarak onların ufuklarının genişlemesine katkıda
bulunmuştur. Onu dinleyenler hayretle anlatırlar. “Musa dede kitaptan okurdu,
gökte demirden kuşlar uçacakmış. İstanbul’da bir adam konuşacak, buradan
dinlenecekmiş…”
Antalya Milletvekili Rasih Kaplan
ile aynı sınıfta okuduklarını, derslerinin onun derslerinden iyi olduğu halde
elinden bir tutan olmadığı için bir devlet dairesine oturamadığından yakındığını
söyleyenler de var.
MUSA AKÇA
(AKÇA MUSA’SI) (1885 – 15.02.1948)
Eşi: Fatma Akça (Fersin’li Ebe)
Çocukları:
1.
Mustafa
(Deli Hacı) (1339 – 13.03.1973)
2.
Zeynep
(1323 – 16.03.1976) Mehmet Karakaya (Kara Mehmet) eşi
3.
Şerife
(Sarıkız), Mustafa Kocademir (Gocuş) eşi
4.
Dudu, Mustafa Kocaakça (Tülüceoğlu) eşi
5.
Osman (Küçük Osman) (1922 – 23.01.1989)
YUSUF KÜÇÜKAKÇA (HÖKE YUSUF)
1. Eşi: Emine,
Erenyaka’dan Topal’ın kızı (1304 – 14.12.1943)
Çocukları:
1.
Mehmet Ali
2.
Abdullah
3.
Mustafa (Karaca)
4.
Şerife, Deli Hacı eşi
5.
Fatma, Seyit Ali eşi
6.
Eli, Ahmet Ali Koç eşi.
2. Eşi Hatice
(Koca Hatice) (1325 – 1997)
Çocukları:
1.
Mustafa
AKÇA
MUSTAFA’SI ÇOCUKLARI
SEYYİT ALİ KOCAKÇA
Eşi: Fatma (Koca Fatma), Höke
Yusuf kızı (1913 – 1989)
Çocukları:
1. Havana
2. Meryem, Mahmut Vural 1. eşi
MEHMET KOCAKÇA (KISACA) (1321 – 12.08.1968)
Eşi: Şerife, İbrahim Küçükdemir
(Kara İbrahim) kızı (1316 – 20.02.1979)
(Kısaca eşi Şerife ilkin Koca
Mehmet oğlu Osman ile evlenmiş. Bu evlilikten,
Efe’nin hanımı Mümüne Küçükdemir doğmuş. Osman Aslan askerde ölünce
Şerife Kısaca ile evlenmiş.
Çocukları:
1.
Mehmet (1926 – 20.12.1972)
2.
Ayşe, Yusuf Güngör eşi
3.
Fatma, Osman Akça eşi
4.
Havana, Yusuf Karakaya eşi
5.
Emine, Ahmet Özdemir eşi
YUSUF KOCAKÇA
(TÜLÜCE) (1317 – 1974)
Tülüce Emmi’yi hatırlarım. Köyde
yeni bir ev yapılınca yardım için tellal çağırırdı. Yeni evin olmayan kapısına
bir ip gerilir, komşular yardım olarak ne getirdiyse bu ipe asılırdı. Tülüce
Emmi de her yardım için bir tellal çağırırdı.
“Felanca yardım için bir çul
getirdi… Felanca yardım olarak bir çuval getirdi… Allah verene de bereket
versin vermeyene de. İlle de verene çoook bereket versin!...”
Tülüce Emmi güçlü kuvvetliydi de.
Köyde en iyi taş kıran oydu. Gücünü kuvvetini kötülük için kullanmazdı. Taş
kırmasını bilirdi ama kalp kırmasını bilmezdi.
Eşi: Fatma (Karakız) Molla İbrahim
kızı (1316 – 1972)
Çocukları:
1.
Mustafa
(Tülüc’oğlu) (1337 – 27.03.1996)
2.
Ayşe
(Molla Ali oğlu) Mehmet Güzel eşi)
3.
Hatice, (Demirci) Mehmet Çalı eşi
4.
Raziye, Musa Küçükakça eşi
5.
İbrahim (Kara İbrahim)
6.
Osman
AKÇA
MUSASI’NIN ÇOCUKLARI
MUSTAFA AKÇA
(DELİ HACI) (1339 – 13.03.1973
Eşi: Şerife, Yusuf Küçükakça (Höke
Yusuf) kızı. Çocukları olmamıştır.
Deli Hacı adı duyulunca aklımıza
hemen Soğuksu kaynak suyunun köyümüze getirilmesi gelir. Onun adı Soğuksu ile
özdeşleşmiştir. Köyün ileri gelenlerine: “Bana yardım edin, bu suyu getirtmek
için bütün malımı mülkümü vereceğim. Hatta gerekirse sırtımdaki şu kirli habayı
bile satıp vereceğim.” dediğini onu
tanıyan herkes hatırlar.
OSMAN AKÇA
(KÜÇÜK OSMAN) (1922 – 23.01.1989)
Eşi: Fatma,
Mehmet Kocakça (Kısaca) kızı
Çocukları:
1. Hava (Öldü.)
2. Şerife, “
3. Durdu “
4. Musa
5. Esme, Hasan Kocademir eşi
6. Mehmet
7. İbrahim
8. Fatma – Gazipaşa’dan evli.
9. Ayşe, Veli Özer eşi
HÖKE YUSUF’UN
ÇOCUKLARI
MEHMET ALİ
KÜÇÜKAKÇA (1323 - 09.06.1988)
Eşi: Ayşe, Molla İbrahim kızı
(1318 – 28.09.1991)
Çocukları:
1.
Emine, İbiş Özer eşi
2.
Musa
3.
Şerife, İbrahim Kara eşi
4.
Menevşe, Yusuf Koç eşi
5.
Mustafa
6. İbrahim
7. Hüseyin
8. Yusuf
MUSTAFA
KÜÇÜKAKÇA (KARACA)
Eşi: Hamış,
Molla Mehmet kızı
Çocukları:
1.
Ayşe, Yusuf Arıcı eşi
2.
Zeynep, Ahmet Ali Karakaya eşi
ABDULLAH
KÜÇÜKAKÇA
Eşi: Hamış, Molla Mehmet kızı.
Çocukları:
1.
Mehmet (Gök Mehmet)
2.
Emine, Ali Kara eşi
II - DELİ AHMET EL
Akça’nın büyük kızı Hatice, 2.
kocası da ölünce davar sürüsünü gütmekte olan çobanı Ramazan (Saplı) ile
evlenir. Saplı ile evliliğinden Hürü ve Ahmet doğar. (Deli Ahmet)
DELİ AHMET EMMİ’NİN DÜŞÜ
Anlatan: Mustafa Koç (Ahmet Ali
Koç oğlu)
Bazan inanılması açıklaması
olmayan, inanılması zor olaylar oluyor. O sıralar Deli Ahmet Emmi hasta
yatakta. Ha öldü, ha ölecek diye bekliyoruz. Oğlu Mustafa ile bir sabah yanına
çıktık. Son zamanlarda Emminin gözleri görmez oldu ama kulakları iyi işitirdi.
Hanımı Ayşe Yenge haber etti:
“Goca, Mustafa’lar geldi” dedi.
Emmi kalkıp doğruldu.
“Hoş geldiniz çocuklar!” dedi.
Şakalaşmayı severdi. Şaka yaptım.
“Nasıl düzenler? Öte tarafa
yolculuk yakın mı?”
“Ben hazırım. Hatta bu gece
gitmeye niyetleniyordum… Ama bu gece düşüme Delibaş Süleymanı girdi. “Ahmet Aga
şimdi ben gideyim de sen biraz daha dur!” dedi. Ondan mı bilmem bu gece
gidemedim.”
Biraz daha oturduk, konuştuk,
sonra çıktık evden. Ahmet Emmi’nin düşü kafama takılmıştı. Süleyman Emmi hasta
filan değildi. Dün odanın önünde görmüştük. Ama belli mi olur? Yeğeni Ramazan’ı
telefonla aradım:
“ Ramazan ne var ne yok? Süleyman
Emmi nasıl, haberin var mı?”
Ramazan:
“Emmim bu gece ölmüş. Sizlere
ömür.”
Mustafa’yla bakışıp kaldık. Bu
nasıl düştü böyle?
AHMET DEMİR
(DELİ AHMET) (1904 – 12.10.2001)
1. eşi:
Hatice, Şaban kızı (1901 – 1961)
Çocukları:
1.
Fatma Zor, Musa Zor (Paytar) eşi
2.
Ramazan (Gumit)
3.
Yusuf (Ecir)
4.
Mustafa (Çilingir)
5.
Zeynep, Mehmet Zor (Öksüz Mehmet) eşi
2.eşi: Ayşe, Ali Uyar (Kör Ali)
kızı
Çocukları:
1.Ayhan
1.
Zeynep, Süleyman Özdemir eşi
2.
Ayşe, Murtiçi’nde
3.
Huriye, İstanbul'da.
4. Ali
5. Hatice,
Serik – Kuşlar’da
RAMAZAN DEMİR (GUMİT)
Eşi: Emine (Sarı Emine) Kara
Mehmet kızı
Çocukları:
1. Hatice,
Erengeriş’te.
2. Şaban
3. Musa
4. Senem
– Alanya’dan evli.
5. Ahmet
6. Ali
7. Mustafa
8. Mümün
YUSUF DEMİR (ECİR)
Eşi: Hava, (Kara Hava), Kara
Mehmet kızı
Çocukları:
1. Müesser,
Mehmet Kara eşi
2. Ahmet
3. İzzet
4. Türkân,
Güneycik’te
5. Hatice,
Mümün Demir eşi.
6. Zeynep,
Veli Arıcı eşi
7. Fatma,
Manavgat Karacalar’dan evli.
8. Ramazan
MUSTAFA DEMİR (ÇİLİNGİR)
Eşi: Fatma, Ali Vural (Şaban
Alisi) kızı
Çocukları:
1. Hatice,
Mustafa Aslan eşi
2. Ahmet
3. Ali
4. Emine,
5. Ayşe,
Mehmet Güngör eşi
6. Musa
...
III - DELİBAŞ EL
HACI MUSTAFA
Anlatan: Yusuf Varol
Hacı Mustafa köyümüzün kuruluşuna ön ayak olmuş, kuruluşuna
büyük emekleri geçmiş atalarımızdan biri imiş. Ayrıca köye ilk yerleşenlerden
biri olduğu için çok mal varlığına da sahipmiş. Köyün bulunduğu yerdeki
tarlaların büyük bir kısmı ve köy değirmeni bütün sülalelere ondan miras
kalmış. Şimdiki Duran Öz’ün evinin olduğu yerde Hacı Mustafa’nın evi, Ali
Varol’un evinin olduğu yerde de odası varmış.
Hacı Mustafa’nın bir oğlu dört de kızı varmış. Kızlarından
birini Pantır’a, birini Akça’ya, birini Emiroğlu Mustafa’ya birini de Musacık
ele vermiş. Böylece Hacı Mustafa’nın değirmeni ve köy civarındaki tarlaları bu
sülalelere miras olarak dağılmış. Ayrıca oğlu Yusuf ölünce Yusuf’un karısını
Belenköy’den çoban olarak gelen Mustafa’yla evlendirmişler. Bu evlilikten de Molla
Mehmet ve Sakar Mahmut olmuş. Böylece mirasın bir bölümü de Molla Mehmet ve
Sakar Mahmut’gile dağılmış.
Hacı Mustafa’nın Yusuf’un kızının Emine Delibaş dedemin ilk
eşi olsa gerek. Yusuf’un ekinliği Hacı Mustafa’nın oğlu Yusuf’tan kalma. Yusuf
Pantır’ın kız kardeşi ile evli imiş.
Hacı Mustafa bir gün hacıya gitmeye niyetlenmiş. Üç kız
kardeşini ve çocuklarını toplamış. “Ben Hicaz’a gitmeye niyetlendim.
Çavuşköyü’nde Muades Gölündeki 350 dönüm tarlayı, Çakalköyü’nü Yusuf’a verin.
Ötesini siz bölüşün. Hakkınızı helal edin. Dönersem siz sevinin, kalırsam ben
sevineyim.” Demiş, gitmiş, dönmemiş.
SEFER EL
Anlatan: Yusuf Varol
Ali Dedemden önce bizim sülalemize SEFER EL denirmiş. Ali
Dede’min ya babasının ya dedesinin, üç oğlu varmış. Büyük oğlan Mustafa
bekârken askerliğini yapıp gelmiş. Ortanca evlendikten sonra askerlik emri
gelmiş. Yengesi bu duruma üzülmüş, boynu bükülmüş. “Yengemin boynu büküleceğine
ben kardeşimin yerine askere giderim.” demiş, ikinci kez askere gitmiş. O Zaman
kardeşinin yerine askere gidenlere SEFERİ derlermiş. Onun için Sefer
Mustafa’nın adından dolayı bizim sülalemize SEFER EL de denir. Sefer
Mustafa’nın oğlu Sefer Mehmet Emiroğlu Mustafa’nın kızı Güssün ile evlenmiş ve
Güssün’den Körkız Hala olmuş.
DELİBAŞ DEDEM
Anlatan: Yusuf Varol
“Delibaş dedem ilkin hayvancılık yaparmış. Baharda Beloluğa
çıkarmış. Asiye halam Belolukta ölmüş.
Dedem Gülen’de davar güderken hayvanlara bir sırtlan dadanmış. Keçinin biri
dala atılmış yayılırken sırtlan gelmiş keçiyi gırtlağından yakalamış. Dedemin
farkında değilmiş. Dedem güçlü kuvvetli hem de cesurmuş. Elinde de bir Pıynar
sopası varmış. Sırtlana yaklaşmış. Olanca gücüyle sırtlanın kafasına deyip
sopayı indirmiş. Sırtlan “vavk” demiş, kaçmış. Gidiş o gidiş; bir daha
gelmemiş.
Dedem davarcılıktan sonra değirmeni çalıştırmış. Değirmen
sayesinde aç kalmamışlar. Çünkü değirmene Fersin’den Erengeriş’ten,
Taşkesiği’nden, Cırıklı’dan Hocalı’dan un öğütmeye gelirlerdi.
Köyde bahçe yokken ya da azken Köyöğön’e incir bahçesi
yapmış. Köyde bir orman kesimi olmuş. O zaman tahtacılara bayağı incir satıp
kazanç elde etmiş.
Dedem yapı işlerinden, ağaç işlerinden iyi anlarmış. Ele
muhtaç olmadan kendi kendine yetebilen az insandan biriymiş.
Dedem bahçe işleriyle
uğraşırken yazları Köyöğön’de kalırmış. Fatma ebemin de ayağı kırılmış, köyde
kalırmış. Köyöğön’deyken dedem ishal olmuş, kısa zamanda ölmüş. Köyöğön
mezarlığına gömmüşler. Aradan fazla zaman geçmeden ebem de ölmüş. Ebem
öldüğünde ekizler daha bir – iki yaşlarındaymış. Ekizleri anam büyütmüş. Ondan
amcalarım anamı çok severlerdi. Bir dediğini iki etmezlerdi.”
MUSTAFA OĞLU ALİ VAROL (DELİBAŞ)
(1273 – 1929)
1.eşi: Hacı Mustafa’nın oğlu Yusuf’un kızı Emine (Olabilir
?)
Çocukları:
- Yusuf (Dereli), askerde Çanakkale’de şehit kalmış.
- Asiye, Beloluk’ta ölmüş, mezarı Köyöğön mezarlığında
Eşi Emine ölünce Delibaş Fersine gitmiş. Orada iki sene
çalışmış. İki sene sonunda Fersin’li Musa Hoca’nın kızı Fatma ile evlenmiş.
Evlenince köye geri gelmiş. 2. eşinden olan çocukları:
- Emine, Fersin’den Hatıp ile evlenmiş. Çocukları: Yusuf, Fatmana, Emine
- Ayşe (Bozkız) Kepez’de
- Ümmü (Kütkız), Çolak Mehmet’in ilk hanımı. Çocukları: Hatice, Gençler’den Sansar Ali’si ile evlendi. Fatma, Demirciler’den Kör Ali ile evlendi.
- Mustafa Arif
Delibaş’ın 2. eşi de ölünce Tepeköy’den Hacı İbrahim’in Koca
Mustafa’nın kızı Fatma (Cırıklı Ebe) (1301 – 10.21.1942) ile evlenir. 3. Eşi
Fatma’dan olan çocukları:
1. Hatice
(ölmüş) (1332 -….)
2. Mehmet
(Aşçı Mehmet)
3. Osman
(Askerde ölmüş.)
4. Süleyman
(Osman ile Süleyman ikizdir.)
MUSTAFA ARİF VAROL (DELİBAŞOĞLU)
(1320 – 1988)
Eşi: Raziye, Ali Zor (Sulu Ali) kızı (1324 – 13.01.1996)
Çocukları:
1. Ali
(01.07.1933 – 09.12.1991)
2. Fatma
(Nüfusta Ayşe yazılıdır.), (Kısacaoğlu) Mehmet Kocakça’nın 1. eşi (1937 –
10.10.1968)
3. Yusuf
4. Osman
5. Hatice,
Mustafa Koç eşi
6. Mehmet
7. Ramazan
MEHMET VAROL (AŞÇI MEHMET) (1333
– 05.05.1997)
Eşi: Şerife, Topal Hasan kızı (1337 – 01.08.1992)
Çocukları:
1. Osman
2. Fatma,
Mustafa Aslan eşi
3. Ali
4. Hasan
5. Ümmü,
Şükrü Vural eşi
6. Ramazan
SÜLEYMAN VAROL (DELİBAŞ
SÜLEYMANI) (1335 – 30.01.2000)
Eşi: Zeynep, Topal Hasan kızı
Çocukları:
1. Ali
2. Emine,
İbrahim Kara eşi
3. Hasan
4. Osman
5. Alpaslan
6. Fatma,
Kızılot’tan Hüseyin Demir eşi
7. Yusuf
IV - ECEVİT EL
Anlatan: Mehmet Çalı (Hacı,
Demirci)
Soyadı kanunu çıkmış. Muhtarın yardımı ile memurlar her soya
bir soyadı veriyormuş. Herkes beğendiği soyadını almış. Kimisi Güzel, kimisi
Zor, kimisi Aslan filan… İyi soyadları tükenmiş. Sıra Ecevit ele gelince memur
sormuş: “Bunlar nasıl bir sülale? Nasıl bir soyadı verelim? Muhtar Molla Mahmut
demiş ki:
“Bunlar zararsız insanlardır. Şu Çalının başkasına zararı
olur mu? Bunlar aynen bu Çalı gibi zararsız.” Soyadı bulmakta zorluk çeken
memur hemen fırsatı değerlendirmiş. “Tamam, Çalı…” Yazmış hemen: Çalı…
ECEVİT HASANI
Çocukları:
1. Hasan
Ali
2. Ramazan
3. Mustafa
1 – HASAN ALİ ÇALI
Hasan Ali askerde Molla Mahmut’la berabermiş. Molla Mahmut
askerden gelince: “Hasan Ali’ye bir şarapnel çarptı.” Diye ölüm haberini
vermiş. (Şarapnel: Top mermisi parçalarından her biri.)
2 – RAMAZAN ÇALI (1316 – 1935)
Eşi: Ayşe (ingilli Ayşe), (1317 – 1993) Ayşe’nin babası
Mehmet Ali Belenköy’den gelmiş. Belenköy’e de Bozahmetli’den gelmiş olsa gerek.
Köy değirmeninde bekçilik yapmış. Değirmende ölmüş. Mezarı değirmenin köyden
tarafındaki dirsekte bulunmaktadır.
Çocukları:
- Süleyman (Gök Süleyman) Çalı
- Mehmet Çalı (Demirci)
- Hatice, Ali Avcı’nın 1. eşi
- Ümmühan, Balıkla’dan Osman Çakal’ın eşi
3 - MUSTAFA ÇALI (ECEVİT OĞLU)
Eşi: Gülsüm, Ramazan Zor (Onbaşı) kızı
Çocukları:
1. Ayşe,
Mehmet Kocademir eşi
2. Hasan
Ali
3. Ramazan
(Çolak)
4. Ümmühan,
Ali Öz’ün 1. eşi. Ali Özden ayrılınca Mahrımçalı’dan … Şafak (Abdurrahman’ın
oğlu) ile evlenmiştir.
5. Mehmet.
Soyadını sonrada Ecevitoğlu olarak değiştirmiştir.
İBRAHİM ÖZEN (HALİL İBRAHİM)
“Halil
İbrahim’in Ecevit Hasan’ı amcası olsa gerek” – Mehmet Çalı (Demirci)
Eşi: Fatma, Tekeli Ahmet kızı (1311 – 1971)
Çocukları:
1. Hasan
Hüseyin
2. Ayşe,
Ali Kocademir (Ali Moda) eşi
3. Fatma,
Osman Koç (Kara Osman) eşi
4. Hürü,
Süleyman Çalı eşi
HASAN HÜSEYİN ÖZEN (1328 –
15.02.2000)
Eşi: Ümmü, Emir Hasanı kızı (1321 – 07.04.1974)
Çocukları:
1. Hatice
2. Emine,
Erengeriş’te
3. Raziye,
Yusuf Varol eşi
4. Süleyman
5. İbrahim
(1943 – 28.12.1974)
6. Fatma
SÜLEYMAN ÇALI (GÖK SÜLEYMAN)
Eşi: Hürü, Halil İbrahim kızı
Çocukları:
1. Ramazan
2. Ayşe,
Ramazan Kocademir 2. eşi
3. Emine
Ali Koç (Ali Onbaşı) 2. eşi
4. Hasan
5. İbrahim
6. Sevgi
7. Melek,
Abdullah Öz eşi.
MEHMET ÇALI (DEMİRCİ)
1. eşi: Hatice, Tülüce kızı
Çocukları:
1. Ahmet
2. Fatma
Hasan Topkara eşi
3. Ramazan
4. Hasan
Ali
5. Metin
6. Ayşe
2.eşi: Hatice
1. Yunus
2. Kübra
HASAN ALİ ÇALI
Eşi: Şerife Çalı (öksüz Şerfe)
Musa Zor kızı
Çocukları:
1. Mustafa (Cibi)
(28.03.1959 – 15.03.1982)
MEHMET ECEVİTOĞLU
Eşi: Ayşe, Ali Vural (Şaban
Ali’si) kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Nebahat
3. Ülker
Nurettin Akgül eşi
4. Ramazan
5. Gülsüm
HÜSEYİN ŞENOL (KÖROĞLAN)
(01.07.1904 – 10.05.1953)
Anlatan: Süleyman Şenol
“Babam sanatkâr ruhlu biriydi. Kaşık terazi, tüfek kundağı
gibi işleri kolayca yapardı. El becerileri çok iyiydi. Marangoz aletlerinin
bazılarını kendisi yapardı. Güzel sepet örerdi. Köyde evler hatıllı taş
duvardan yapılırdı. Dış duvarla iç duvarın arası çakılla doldurulurdu. Bu
çakıllar sırtta sepetlerle çekilirdi. Bu sepetleri babam örerdi. Ev yaparken
taş çekmek için sırta yüklenilen taş semerlerini de o yapardı. Bir ara
Seydiler’de çalışmış. Orada güneşten korunmak için kamış saplarından şapka
yapıp giydiğini görenler anlatırlardı.”
Köroğlan’ın babası Hasan Halil İbrahim ve Ecevitoğlu’nun
babaları ile kardeş olur.
Eşi: Fatma (01.07.1905 – 01.01.1951), Ayşe Çalı (İngilli
Ayşe) ile kardeş olur.
Çocukları:
1. Habibe,
Işıklar’dan evlendi. Eşi, Yahya.
2. Hatice,
Ramazan Kocademir 1. eşi
3. Süleyman
SÜLEYMAN ŞENOL
Eşi: Fatma, Gebece kökenli Ahmet
kızı
Çocukları:
1. Gülşen
2. Hüseyin
3. Hakan
...
V - EMİR EL
Emir Elin öğrenebileceğimiz en önceki ataları kim? Emir adı
nereden geliyor? Öğrenebilirsek yazacağız. Şimdilik Molla Mahmut’un dedesi
Mahmut’tan başlayalım.
EMİR MAHMUT ÇOCUKLARI
1. Hasan
Kocademir (Emir Hasanı)
2. Mustafa
Özdemir (Emiroğlu Mustafa)
3. İbrahim
Küçükdemir (Kara İbrahim)
4. Kara
Mehmet
5. Ali Yıldız (Koca Ali)
1. Hürü,
Hacı Hatıp’ın 1. eşi
2. Hatice
(kümük)
3. Topal
Hala
1 – HASAN KOCADEMİR (EMİR
HASAN’I) (01.01.1874 – 16.01.1945)
1. eşi: Emine
Çocukları:
1. Ümmü (Koca
Ümmü) Hasan Hüseyin Özen eşi
2. Ali (Alimoda)
2. Eşi Mümüne (Kömbe) (Molla
Mehmet kızı Mümüne, ilkin Küncü ile evlenmiş; Küncü’den Paytar karısı Ayşe
olmuş. Emir Hasan’ı 2. eşidir.
Çocukları:
3. İbrahim (Çomuca)
1. Mustafa
(Gocuş) (1923 -1960)
2. Ramazan
(1929 – 1995)
3. Mehmet
(1926 – 29.10.2004)
4. Ahmet
(Kara Ahmet)
2 - MUSTAFA ÖZDEMİR (EMİROĞLU
MUSTAFA) (1864 – 1921)
Eşi: Ayşe, Ali kızı, Hacı Hatıp’ın kardeşi (1859 – 1932)
Çocukları:
1. Mahmut
(Molla Mahmut) (1896 – 10.05.1978)
2. Ahmet
Ali (1317 – 06.06.1961)
3. Fatma,
Ali Zor (Sulu Ali) eşi (1889 - ? )
4. Mümine
(1892 - ? )
5. Gülsüm,
Ali Koç (Deli Ali) eşi (1890 - ?)
3 – İBRAHİM KÜÇÜKDEMİR (KARA
İBRAHİM)
Eşi: Mümüne (Mıgırdıç)
Çocukları:
1. Şerife, Koca
Mehmet oğlu Osman eşi. Osman askerden gelmeyince Kısaca ile evlenir.
2. İbrahim (Efe)
3. Ahmet (Eğitmen)
(1915 – 2005)
4 – KARA MEHMET
Seferberlikte askerde kalmış.
5 – ALİ YILDIZ (KOCA ALİ)
Eşi: Hava (1308 – 01.04.1968), Erengeriş’ten Hacı Ahmet
Mustafa’sı kızı. Hava’nın Ahmetler’e gelen kız kardeşleri: Molla İbrahim karısı
Hürü, Höke Yusuf’un 2. eşi Hatice.
Çocukları:
1. İbrahim
(Goc’aloğlu) (1332 – 01.03.1989)
ALİKOCADEMİR (ALİMODA – TAT ALİ)
Eşi: Ayşe, Halil İbrahim Özen
kızı
Çocukları:
1. İbrahim
2. Hüseyin
3. Ahmet
4. Ümmü
MUSTAFA KOCADEMİR (GOCUŞ)
Eşi: Şerfe, Akça Musası kızı
Çocukları:
1. Hasan
2. Ayşe,
Mahmut Vural eşi
3. Ümmü,
Ali Özdemir eşi
4. Musa
GIYABINDA SEÇİM
Ramazan Kocademir, Bir yandan köyde bağ bahçe ile uğraşırken
bir yandan da kamyonculuk yaparak dışarıya açılabilen, ticaret yapan, ufkunu
genişleten ilk köylülerimizden birisiydi. Yine köyümüzde çocuklarını okutmak
isteyen ilkler arasındaydı. Yumuşak huylu oluşu, başkalarını kırmak istemeyişi
onun tipik özelliğiydi.
Köyümüzde köy işlerinin yoğun olduğu, muhtarın işlerinin çok
ağır olduğu bir tarihti. Muhtar seçimi vardı. Kimse muhtar seçilmek
istemiyordu. Köy muhtarsız kalacaktı. Açıkğözün biri farkına varır ki Ramazan
Kocademir köyde yok. Kamyonu ile sefere gitmiş. Hemen önerisini yapar:
“Muhtar adayımız Ramazan Kocademir!”
Oy birliği ile muhtar seçilir. Birkaç gün sonra seferden
dönen Ramazan Kocademir soluğu Kaymakamın yanında alır:
“Efendim ben yokken beni muhtar seçmişler! Ben istemiyorum.”
Durumu bilen kaymakam onu ikna eder.
“Oğlum köylülerin seni çok seviyor demek ki. Sevmiş dilemiş
seni muhtar seçmiş. Mecbur yapacaksın.”
“Efendim benim işim çok.”
“Yenisi seçilene kadar mecbursun!”
O dönem Ramazan Kocademir zorunlu olarak muhtarlık yaptı.
RAMAZAN KOCADEMİR
1.eşi: Hatice, Hüseyin Şenol kızı
Çocukları:
1. Hasan
2. Hüseyin
3. Fatma, Nuri Güzel eşi
4. Ayşe, Hasan Güngör eşi
2. eşi: Ayşe, Süleyman Çalı kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Ali
3. İbrahim
MEHMET KOCADEMİR (KARA MEHMET)
Eşi: Ayşe, Mustafa Çalı (Ecevit
oğlu) kızı
Çocukları:
1. Emine, Mustafa
Uyar eşi
2. Nilgün, Mehmet Öz eşi
3. Mümüne, Mahrımçalı’da
4. Rukiye, Ali Demir eşi
5. Hasan
6. Ramazan
AHMET KOCADEMİR (KARA AHMET)
Eşi: Fatma, Gök Hüseyin kızı
Çocukları:
1.
Döndü, (Mehmet Zor’dan evlatlık aldılar.) Şimdi
Serik’te.
MAHMUT ÖZDEMİR (MOLLA MAHMUT)
(1896 - 10.05.1978)
Eşi: Ayşe, Fersinden Ali
Efendi’nin kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Mümün
AHMET ALİ ÖZDEMİR (1317 –
06.06.1961)
Eşi: Emine, Tekeli Ahmet kızı (1316 – 22.01.1979)
Çocukları:
1. Mümüne,
Ali Koç (Ali Onbaşı) eşi (1921 - ?).
2. Mustafa
(Sarı Mustafa) (1927 - )
3. Ayşe,
Tevfik Güzel eşi (1929 - )
4. Raziye,
Hacı Hasan eşi ( 1932 - )
5. Havana,
Mustafa Öz (Ekiz) eşi. Havana ile Fatmana ikizdir. (1935 - )
6. Fatmana,
Manavgat’ta Onsekizlioğlu’nun eşi
7. Ahmet
(1940 - )
EFE DAYI
Efe Dayı’nın el yetenekleri çok iyiydi. Marangozluk işlerini
kolayca yapardı. Oklava, senit, kaşık, kepçe işlerinin erbabıydı. Bir de
düğünlerde İnbaşı’ndan Köyöğön yakadaki bir hedefe Şeşana ya da mavzer ile
kurşun atılırdı. Hedefi vuranlara ödül verilirdi. Bu ödülleri genellikle, Efe
Dayı, Deli Ahmet, Zobu, Yirik Oğlan gibi avcılardan biri alırdı.
Efe Dayı’nın bu sanatkâr özelliği, el yetenekleri
çocuklarına hatta torunlarına da geçmiş gibi görünüyor, ne dersiniz.
İBRAHİM KÜÇÜKDEMİR (EFE) (1330 –
14.11.1987)
Eşi: Mümüne, Osman Aslan kızı (1330 – 21.11.2004)
Çocukları:
1. Fatma,
Ramazan Vural eşi
2. Ayşe,
Mehmet Avcı eşi
3. Osman
4. Mümüne,
Evrenseki’de
5. Şerife,
Mehmet Varol eşi
6. Mehmet
İLK KURSA GİDEN AHMETLER’Lİ
Köyümüzdeki orta yaş kuşağının çoğu, Eğitmen’in gayretleriyle
okuma yazma öğrendi. Köyümüzden dışarıya açılabilen ilklerden biri de
Eğitmen’dir. Eğitmenlik için açılan kurslara katılmış, Eğitmen olmuş, Köyümüzde
1952’
lere kadar çocuklara, gençlere okuma yazma öğretmiştir.
AHMET KÜÇÜKDEMİR (EĞİTMEN) (1915
– 2005)
1. eşi Fatma, Mehmet Güngör kızı, ilk doğumunda ölmüş.
2. eşi: Fatma, Musa Vural kızı
Çocukları:
1. Yaşar
2. Mümüne
İBRAHİM YILDIZ (GOCAL’OĞLU)
Eşi: Ebe, Gedik Hüseyin kızı
Çocukları:
1. Ayşe,
Ali Öz eşi
2. Fatma,
Ahmet Karamusaoğlu eşi
3. Hüseyin
Ali
4. Mustafa
5. Hava,
Ramazan Zor eşi
VI - HATIP KIZI EL
Yusuf Karakaya
anlattı:
“ Eskiden Uzunlar’dan, Çenger’den bize öşür gelirdi. (Öşürün
buradaki anlamı: tarla kirası) Hatıp Mehmet Efendi’nin Uzunlar Çenger arasında
dört bin dönüm arazisi varmış. Sonradan gelmeyiverdi. Bizden de arayan
olmayıverdi. Araziler sahip değiştirdi.
Uzunlar Çenger arasında bu kadar arazisi olan Hatıp Mehmet
Efendi ve diğer köylüler hastalıktan kaçmış olsa gerek ilkin Yalaklara sonra da
Aşağıköy’e göçmüş. Bu sırada Emir el, Tekeli el de Aşağıköy’de imiş. Pantır el
Köyiçi’ne, İhtiyar el Çekiç Beleni’ne yerleşmiş. Bu yüzden İhtiyar el, Emir el,
Tekeli el ve Hatıp Kızı elin yakın geçmişteki mezarları Köyöğön
mezarlığındadır. Pantır elin mezarları köy mezarlığındadır.
Hatıp Mehmet Efendi sonra köye göçmüş. Şimdi Öksüz
Şerife’nin evinin bulunduğu yere altı göz ev yaptırmış. Bize Köroğlan el ile
Çolak Mehmet el de akraba olurlar. Evde onlara da oturun demişler. Evde
otururlarken kadının biri ahıra mal yeygilemeye inince çıradan burmaya ateş
tutuşmuş. Ev yanmış. Ev yanınca babam da evini şimdiki yere yaptırmış.
Hatıp Mehmet Efendinin evi çok kalabalıkmış. Gedik
Hüseyin’in karısı Hanife Ebe, “Hatıp Mehmet Efendi’nin evine her gün 18
silahlı, 18 de külahlı iner, çıkardı.” Derdi.
Hatıp M. Efendi Hacı Hatıp’ın dayısı olur. Çayırdan Molla
Mehmet’in evine kadar hep dedeminmiş. Hatıp Mehmet Efendi’nin bir tek kızı
varmış. Hatıp Kızı derlermiş. Hatıp Kızı ilkin Onbaşı ile evlenmiş. Serkende
İki Tepecik’teki yer Onbaşı’ya Hatıp Kızı’ndan geçmiş. Hatıp Kızı son olarak
aslı Erengeriş’li olan dedem Kara
Yusuf’la evlenmiş. Kara Yusuf Çanakkale’de şehit olmuş. Kara Yusuf’un iki
kardeşi var. Biri Erengeriş’teki Hacı Hasan, biri Erenyaka’ya giden Halil.
Erengeriş’teki Hacı Hasan’ın oğlu Ramazan, Ramazan’ın oğlu Bayram, Bayram’ın
oğlu Mehmet Ali Kartal bizim baba tarafından akrabalarımız olur.
Hatıp Kızı babamın anası. Babamın babası dışarıdan. Onun
için bizi anamın soyu ile anlatmışlar. Hatıp Kızı El.”
KARA YUSUF
Eşi: (Hatıp Kızı)
Çocukları:
1. Mehmet
Karakaya (Kara Mehmet.)
MEHMET KARAKAYA (KARA MEHMET)
(1321 – 16.08.1990)
Eşi: Zeynep, Akça Musa’sı kızı
Çocukları:
1. Emine
(Sarı Emine) Sarı Mustafa eşi
2. Yusuf
3. Gülsüm,
Ramazan Vural eşi
4. Ahmet
Ali
5. Hatice,
Antalya’da
6. Mehmet
(Kır Mehmet)
YUSUF KARAKAYA
Eşi: Havana, Kısaca kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Fatma,
Mustafa Güzel eşi
3. Zeynep,
4. Musa
5. Mümün
6. Şerife
AHMET ALİ KARAKAYA
Eşi: Zeynep, Mustafa Küçükakça
(Karaca) kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Fatma
3. Ayşe
4. Emine
5. Necati
6. Cumhur
7. Hayal
MEHMET KARAKAYA
Eşi: Ümmü, Ahmet Uyar (Göğoğlan)
kızı
Çocukları:
1. Doğan
2. Hatice
3. Fatma
4. Abdullah
5. Ali
6. Mustafa
VII - İHTİYAR EL
Ali Avcı ve Tevfik Güzel anlattı:
“Höke Yusuf’tan dinledim, Köylüler Köyiçi’nden,
Aşağıköy’den, Çekiç Beleni’nden köye göçmeye başladıklarında ilkin köye üç ev
yapılmış. 1. Ali Fakoğlu’nun evi (Hacı Hatp’ın babasına Ali Fakoğlu
derlermiş.), 2. Yirikoğlangilin oturduğu ev. Bu evi Çulfalılar kendilerine
yaptırmış. Çulfalılar sonradan evlerini Akça’ya satıp Ilıca’ya göçmüşler. 3. ev
de şimdi Öksüz Şerife’nin evinin yerindeki Hatıp Mehmet Efendi’nin eviymiş. Bu
ev 6 odalı imiş. Sonradan yanmış. Bu arada önceden var mıydı yok muydu belli
değil. Hacı Mustafa’nın da bir evi ve misafir için bir odası varmış.
Topal Hasan da Çocukluğunda köyde 7 ev olduğunu söylermiş.
Hacı Hatıp’ın evi de bu ilk evlerden biri. Hacı Hatıp’ın evi de çok geniş ve
güzel bir evdi. Pencerelerini renkli camlar, kapılarını, tavanlarını oymalar
süslerdi. Hacı Hatıp’ın kendisi okumamış ama akıllı, varlıklı bir adammış.
Seferberlik zamanında devletin eli kolu durumunda imiş. Okuma yazması olmadığı
halde Cuma namazlarını kıldırır, hutbesini doğaçlama olarak verirmiş.
ALİ GÜZEL (ALİ FAKOĞLU)
Eşi: Raziye
Çocukları:
1. Mustafa Güzel
(Hacı Hatıp)
MUSTAFA GÜZEL (HACI HATIP)
(01.07.1861 – 20.04.1946)
- eşi: Hürü, Emiroğlu Mustafa’nın kızı
Çocukları:
1. Ali
Güzel (Molla Ali)
2. Mümüne,
İbrahim Küçükdemir (Kara İbrahim) eşi
Hacı Hatıp’ın 2. eşi Gülsüm. Uzunlar’dan gelmiş. Köyde çulha
dokumayı ondan öğrenmişler.
Çocukları:
1. Emin
Hacı Hatıp’ın 3. eşi Ümmü Gülsüm (1315 – 30.12.1983).
Fersin’den Ali Efendi’nin kızı. Müderris Abdurrahman Efendi oğlu Ali Efendi
(1859 – 1929) “Beni ölünce Ahmetler’e kızlarımın yanına gömün.” diye vasiyet
etmiş. Vasiyeti üzerine kendisi ölünce Ahmetler mezarlığına gömülmüştür. Ali
Efendi’nin Ahmetler’deki diğer kızları: Emine, Hacı Hatıp oğlu Emin ile
evlenmiş. Ayşe, Molla Mahmut ile evlenmiş.
3. eşinden çocukları:
1. Mahmut
Seyit (Adıgüzel)
2. Tevfik
3. Raziye,
İbrahim Koç eşi
ALİ GÜZEL (MOLLA ALİ) (1307 –
1972)
Molla Ali zamanında iyi bir eğitim almış, okuma yazması
düzgün olan çevrede tanınmış bir kişidir. Köyde imam olamadığı zamanlar ve o
köyde olduğu sürece köyün fahri olarak imamlığını yapmış, cemaatle namazı
kıldırmıştır. Ayrıca köy çocuklarının din bilgilerini almada Biros’lu Ali
Hoca’dan sonra en çok onun emeği geçmiştir.
Eşi: Emiş (1899 – 1989). Uzunlar – Havıt’tan gelmiş.
Çocukları:
1. Mehmet
Nuri (Mullal’oğlu)
2. Hasan
3. Hatice.
Ahmet Uyar (Göğoğlan) eşi
4. Abdurrahman
EMİN GÜZEL (1321 – 01.04 1934)
Eşi: Emine. Fersinden Ali
Efendi’nin kızı
Çocukları:
1. Gülsüm,
Ali Demir (Gubcal Alisi) eşi
2. Ümmü
Sözen, Fersinden Apil’in eşi
MAHMUT SEYYİT GÜZEL (ADIGÜZEL)
(1336 – 31.05.1946)
Eşi: Elif, Höke Yusuf kızı
Çocukları:
1. Ali
Güzel. (Adını ve soyadını Ali Orhan Yücelalp olarak değiştirmiştir.)
2. Emine,
Hatıplar’dan Mehmet Yılmaz eşi
TEVFİK GÜZEL
Eşi: Ayşe, Ahmet Ali Özdemir
kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Fatma,
Mahmut Güzel eşi
3. İlhan
4. Münevver,
Akseki’de
5. Emine
MEHMET NURİ GÜZEL (MULLAL’OĞLU)
(1926 – 1990)
Eşi: Ayşe, Yusuf Kocakça (Tülüce) kızı (1926 – 21.11.2004)
Çocukları:
1. Emine
2. Şükrü
3. Niyazi
4. Emin
5. Mahmut
HASAN GÜZEL (HACI HASAN)
Eşi: Raziye, Ahmet Ali Özdemir
kızı
Çocukları:
1. Durdu
2. Emine
3. Hürü
4. Nuri
5. Mustafa
ABDURRAHMAN GÜZEL
Eşi:
Çocukları:
1. Şule
2. Alper
VIII - MOLLA MEHMET EL
Kaynak kişi: Mustafa Öz (Çakıcı)
“Belenköy’den Mustafa Ahmetlerde çobanlık yapıyormuş.
Pantır’ın kardeşi Mümüne ile evlenmiş. Topal Hasan sağlığında Molla Mehmet
dedemin yanına gelirdi. Ona “halaoğlu“
derdi.”
BELENKÖYLÜ MUSTAFA
Eşi: Pantır’ın kardeşi, Mümüne
Çocukları:
1. Mehmet
Öz (Molla Mehmet)
2. Mahmut
Öz (Sakar Mahmut)
MEHMET ÖZ (MOLLA MEHMET) (1288 –
1957)
Eşi: Ayşe, (Küçük Ayşe) Ali Zor
kızı, Musacık’ın kardeşi
Çocukları:
1. Mümüne.
Mümüne ilkin Gebece’den Küncü ile evlenmiş. O ölünce de Emir Hasan’ı ile evlenmiş.
2. Hamış,
ilkin Karaca ile evlenmiş. O ölünce de Abdullah Küçükakça ile evlenmiş.
3. Ayşe
(Kınalı), Musa Vural eşi
4. Ali,
gençken ölmüş.
5. Mustafa,
gençken ölmüş.
6. Abdullah
(Molla Abdullah)
7. Mahmut
(Kara Mahmut)
8. Hasan
(Sert Hasan)
ABDULLAH ÖZ (MOLLA ABDULLAH)
Eşi: Emine, Topal Hasan kızı
Çocukları:
1. Mustafa
(Abdulloğlu) (1927 – 15.07.1997)
2. Şükrü,
askerden hava değişimine geldi ve öldü.
3. Ramazan
4. Ali
(21.06.1935 – 04.08.2006)
5. Hayri
MAHMUT ÖZ (KARA MAHMUT) (1317 –
20.12.1978)
Eşi: Ayşe, Saraçlı’dan Kör Emin’in kızı (1315 – 1985)
Çocukları:
1. Emine,
Mustafa Öz (Abdulloğlu) eşi (1926 – 03.04.1995
2. Ayşe,
ilkin Şükrü Öz ile evlendi. O ölünce Ramazan öz ile evlendi. (01.01.1934 –
15.02.2006)
3. Mustafa
(Ekiz). Ayşe ile Mustafa ikizdir.
4. Elif
(1927 – 04.04.2001)
5. Ali
(Kır Ali) (12.02.1938 – 10.12.2001)
HASAN ÖZ (SERT HASAN) (1322 –
1991)
1 – eşi: Ismahan, Ali Zor (Sulu Ali) kızı
Çocukları:
1. Mustafa
(Çakıcı)
2. Mehmet
Ali
3. Fatma
2. eşi: Emine, Tekeli Hasan kızı (1340 – 1947)
Çocukları:
1.
Ismahan, Ali Öz eşi (10.10.1943 – 14.12.2007)
2.
Murat
3. eşi, Fatmana, Tekeli Hasan kızı
Çocukları:
1. Ayşe
2. Menevşe,
Mahrımçalı’da
3. Ümmü,
Ali Uyar eşi
4. Esme,
Hasan Varol eşi
5. Hava,
Ahmet Vural eşi
6. Güllü,
Mustafa Vural eşi
7. Duran
IX - MUSACIK EL
BÜYÜK ALİ DEDE ÇOCUKLARI
Eşi: Arzı
Çocukları:
1. Musacık
2. Şerife,
Akçanın eşi
3. Zeynep,
Ramazan eşi, Şaban Koca’nın anası
4. Zeynep,
Topal Ali’nin eşi
5. Küçük
Ayşe, Molla Mehmet eşi
MUSACIK VE OĞLU ALİ HAKKINDA
Kaynak kişiler: Şerife Çalı,
Mümüne Varol
“Musacık askerden 18 sene sonra dönmüş. Geleceğini haber
alan köylüler onu Payamseki’de karşılamışlar. Dönüşüne bir tosun kurban
kesmişler.
Musacık oğlu Ali Dede seferberlikte Batum’da esir kalmış.
Salımıvermişler, kaçmış mı nasılsa yalınayak, aç, Geriş’e kadar gelmiş. Geriş’e
akşam gelmiş, sabah ölmüş. Mezarı Geriş’te. Başka bir söylentiye göre Ali
Dede’nin Yanında Akça Musası da varmış. Ali Dede’nin üvey anası Geriş’li olduğu
için orada Kalmış. Akça Musası devam edip köye gelmiş. “Ali Geriş’te kaldı ama
belki de ölecek” diye haber vermiş.
MUSACIK
- eşi: Raziye
Çocukları:
1. Ali
Zor (Sulu Ali)
2. Ramazan
Zor (Onbaşı)
3. Gülsüm,
gençken ölmüş.
2. eşi Gerişten
Çocukları:
1. Mehmet
(Yılık Mehmet) İki oğlu, iki kızı var.
ALİ ZOR
Eşi: Fatma, Emiroğlu Mustafa’nın
kızı
Çocukları:
1. Musa Zor
2. Raziye, Mustafa
Arif Varol eşi
3. Ismahan, Hasan
Öz’ün 1. eşi
RAMAZAN ZOR (ONBAŞI)
Eşi:
Çocukları:
1. Musa
(Paytar)
2. Mustafa
(Karadayı
MUSA ZOR (1913 – 01.04.1982)
Eşi: Hava, Gedik Hüseyin kızı (1909 – 18.11.2004)
Çocukları:
1. Şerife,
Hasan Ali Çalı eşi
2. Mümüne,
Ali Varol eşi
3. Ayşe,
Ahmet Arıcı eşi
4. Mustafa
5. Ismahan,
Mehmet Varol 1.eşi
MUSA ZOR (PAYTAR)
Eşi. Fatma, Deli Ahmet kızı
Çocukları:
1. Mehmet
(Öksüz Mehmet)
2. Ali
(Kalaycı)
3. Fatma,
Ahmet Demir (Ecir’in Ahmet’in) eşi
MUSTAFA ZOR (KARADAYI) (1336 –
1954)
Eşi: Hürü, Topal Ali kızı (1333 – 2007)
Çocukları:
1. Raziye,
Süleyman Özen eşi
2. Emine
3. Şükrü
4. Ali
(1959 -1985)
5. Ramazan
...
X - PANTIR EL
PANTIR MUSTAFA
Kardeşleri:
1.Molla Yusuf
2. Tıkır Ali
3. Ayşe
4. Mümüne, Belenköy’lü Çoban
Mustafa’nın eşi, Molla Mehmet’in anası.
KAÇAN FIRSAT
Molla Yusuf askerlik yaparken bir ara İstanbul’da
bulunur. Okumuş insan olduğu için bir
yazıcılık işindedir. Tapu kayıtlarının olduğu yere de girip çıkabilmektedir.
Tapu kayıtlarının olduğu yerde Ahmetler Yaylası tapu kaydını bulur. Yetkili
kişiden tapu kaydını ister. Yetkili ”harcırah” yatırırsan veririz.” der. Molla Yusuf’un üzerinde harcıraha yetecek
para olmadığı için hemen köye bir mektup yazıp durumu bildirir, harcırah için
para ister. Aksiliğe bak o sıralarda Manavgat’ta posta dağıtım işlerine Çimi
köyünden birisi bakmaktadır. Mektup Çimilinin eline geçer.
“İstanbul’dan
Ahmetler’e mektup?”
Merak bu ya, açıp bakar. Okuduklarına inanamaz. Mektubu
kapatıp hemen Çimi’nin ileri gelenlerine götürür. Ondan sonrası malum. Çimi’nin
adamı çok. Gereken yapılır. Molla Yusuf’un da tayini başka yere çıkar. Ama
böylece Ahmetler yaylasının tapu kaydı olduğu da öğrenilmiş olur.
MOLLA YUSUF
Eşi: Akça kızı Hatice (Çıtırak)
Çocukları:
1. Anakız,
Gençler’den Sansar Ramazan’ın eşi
2. Fatma
(yirik Kız) Fersin’den Mustafa Dayı’nı eşi, Deli Ali’nin anası
TIKIR ALİ
Eşi:
Çocukları:
1. Kuzulu’nun
anası
2. Arabın
Kara Ahmet’in eşi
3. Meryem
4. Hanife,
Gedik Hüseyin eşi
Tıkır Ali’nin 8 kızı olmuş, ikisi Konya tarafına gitmiş.
İkisi Belenköy’e gitmiş. Ötekiler Ahmetler, Gençler ve Fersin’de.
PANTIR MUSTAFA
1. eşi: Ayşe, Hacı Mustafa’nın kızı.
Çocukları:
1. Arzu,
Sefer Mustafa’nın eşi, Sefer Mehmet’in anası.
2. Ünzile,
Fersin’de
3. Ayşe
(Gökkız), Belenköy’de
4. Ahmet
5. Cin
Ali
2. eşi: Arzu
Çocukları:
1. Menevşe,
2. Fersin’de Koruk eşi
3. eşi: Ebe, Dudular’dan olur. Duduoğlu’nun halası imiş.
Çocukları
1. Koca
Mehmet
2. Molla
İbrahim
3. Gedik
Hüseyin
4. Deli
Ali
4. eşi: Emine, Emine, Musa Dede’nin kızı, Akça’nın
bacısıdır. Emine ilkin İbiş ile evlenir. İbiş’ten (İbiş Kızı) yani Tekeli
Hasan’ın anası doğar. İbiş ölünce Pantır ile evlenir. Pantır’dan da Topal Hasan
olur. Böylece Topal Hasan ile Tekeli’nin anası anadan kardeş olmaktadır.
Çocukları:
1. Topal
Hasan
MEHMET ASLAN (KOCA MEHMET) (… -
1933)
Eşi: Havana, Akça kızı (1287 – 1960)
Çocukları:
1 Osman, Osman
Emir elden Kara İbbrahim’in kızı Şerife ile evlenmiş. Bu evlilikten Efe’nin
eşi, Mümüne olmuş. Osman askere gitmiş, gelmemiş. Gelmeyince de Şerife Kısaca
ile evlenmiş,
2. Ayşe (Gökkız)
Molla Mahmut ile evlenmiş, sonra ayrılmış.
3. Mustafa (Koca Mustafa)
4. Ali (Yirik
Çavuş) (1318 – 30.06.1974)
İBRAHİM KARA (MOLLA İBRAHİM)
Molla İbrahim, Kafkas cephesinde, muhtemelen Sarıkamış’ta
şehit olmuş.
1.eşi: Ayşe
Çocukları:
1. Fatma
Karakız), Yusuf Kocakça (Tülüce) eşi
2. Ümmü,
Mehmet Güngör (Sarı Mehmet) eşi
3. Abdullah
(Kara Abdullah)
2. Eşi:
Hürü, Erengeriş’ten Hacı Ahmet Mustafası’nın kızı (1314 – 1978)
Çocukları:
1. Ayşe,
Mehmet Ali Küçükakça eşi
2. Mustafa
(Küçük Mustafa)
BABAM GEDİK HÜSEYİN
Anlatan: Mustafa Koç (Pantır)
Babam hayvancılıktan eyi anlardı. Kırık çıkık işlerini eyi
yapardı. Hayvan hastalıklarını bilir, tedavi ederdi.
Seferberlikte Afyon’da askerken bir gün develer hastalanmış.
Komutan:
“Deve hastalığından anlayan var mı?” diye sormuş.
Babam el kaldırmış:
“Ben anlarım!” demiş.
Develere bakmışlar.
“Komutanım bu sinek hastalığı. Hemen tedaviye başlarsak 21
günde eyileşirler.” demiş babam.
“ Hemen başla!” demiş komutan. Orada asker Kızılot’tan Çıkın
Ahmet de varmış. Onu yanına alır. Hemen hasta develeri yularlamaya yakarlar.
Baldırlarından da çubuk çekerler. Develer 21 günde eyi olur. Babama ödül olarak
bir ay izin verirler. Dönünce babam askeriyenin baytarı olur.
Büyük zafer sırasında develer uzun süre bozulamışlar. Babama
sormuşlar:
“Acaba develer bunu neden yaptılar? Bu neye alamettir?”
Babam:
“Ya yunanın askeri bozguna uğradı, ya bizimkiler.”
Sonraki gün bizimkilerin zafer kazandığı duyulmuş.
HÜSEYİN KOÇ (GEDİK HÜSEYİN)
(1302 – 01.05.1952)
Eşi: Hanife (Kör Hanife), Tıkır Ali’nin kızı. Bir gözü
körmüş. (1297 – 01.10.1963)
Çocukları:
1. Ümmü,
Mustafa Arıcı (Muk’oğlu) eşi
2. Hava,
Musa Zor eşi
3. Ahmet
Ali (Zobu) (1912 – 11.10.2001)
4. Hamış,
Şaban Ali’si eşi
5. Ebe,
İbrahim Yıldız (Gocal’oğlu) eşi
6. İbrahim
(Daylak) (1926 – 18.01.2008)
7. Mustafa
(Pantır)
8. Yusuf
(Kara Yusuf)
ALİ KOÇ (DELİ ALİ)
- Eşi: Fatma (Saraçlı) (1312 – 1970)
Çocukları:
1. Ayşe,
Abdullah Kara eşi.
2. Ali
(Ali Onbaşı)
3. Arzu
Mustafa Aslan (Koca Mustafa) eşi
4. Ebe,
Mustafa Kara (Küçük Mustafa) eşi
5. Hamış,
Dedere’den Halil Akça eşi
2. eşi Gülsüm, Emiroğlu Mustafa
kızı. (1306 – 17.03.1975)
Çocukları:
1. Osman
(Kara Osman) (1335 – 01.09.2001)
2. Mustafa
(Kara Mustafa) (1337 – 15.04.1947)
HASAN GÜNGÖR (TOPAL HASAN) (1287
– 1962)
Eşi: Elif, Akça kızı (1296 – 1954)
Çocukları:
1. Emine,
Molla Abdullah eşi
2. Mehmet
(Sarı Mehmet) (1320 - ….)
3. Mustafa
Ali, genç iken ölmüş.
4. Ayşe,
Adıgüzel Özer eşi
5. Şerife,
Mehmet Varol eşi
6. Zeynep,
Süleyman Varol eşi
MUSTAFA ASLAN (KOCA MUSTAFA)
Eşi: Arzu, Deli Ali kızı
Çocukları
1. Ahmet
2. Ayşe,
Hacı obasında
3. Şerife,
Gençler’de
4. Ali
5. Mehmet
6. Emine
7. Hasan
Hüseyin
ALİ ASLAN (YİRİK ÇAVUŞ)
Eşi: Ayşe (Manav Ayşe), Adıgüzel
kızı
Çocukları:
1. Osman
2. Güzel
Veli (Adıgüzel)
3. Hava,
Mustafa Küçükakça eşi
4. Mehmet
(Gök Mehmet)
5. Mustafa
ABDULLAH KARA (KARA ABDULLAH)
Eşi: Ayşe, Deli Ali kızı
Çocukları:
1. Ayşe
(Timen Ayşe)
2. İbrahim
3. Emine,
Araplar’da Deli Hüseyin oğlu ile evli
4. Hatice,
Güzel Veli Aslan eşi
5. Raziye
(Gökkız), Hasan Koç eşi
6. Ali
MUSTAFA KARA (KÜÇÜK MUSTAFA)
Eşi: Ebe, Deli Ali kızı (1335 – 11.04.1992)
Çocukları:
1. İbrahim
(1945 – 2005)
2. Fatma
3. Hatice,
Musa Arıcı eşi
4. Ali
5. Ahmet
(02.01.1955 – 05.06.2003)
6. Hüseyin
7. Mehmet
AHMET ALİ KOÇ (ZOBU) (1912 –
11.10.2001)
1. eşi: Ayşe (Gastan Ayşe)
Çocukları:
1. Ümmü,
Musa Güngör eşi
2. Hasan
3. Raziye,
Akseki, Bucak köyünde
4. Mehmet
2.eşi: Elif (1335 – 20.10.1997)
Çocukları:
1. Osman
2. Fatma,
Mehmet Küçükakça eşi
3. Hüseyin
4. Mustafa
5. Elif,
Şaban Vural eşi
6. Hanife,
Ali Koç eşi
İBRAHİM KOÇ (DAYLAK) (1926 –
18.01.2008)
Eşi: Raziye, Hacı Hatıp kızı
Çocukları:
1. Mustafa
2. Ayşe,
Osman Kocakça eşi
3. Ümmü,
Murat Öz eşi
4. Hanife,
Ali Varol eşi
5. Cengiz
6. Fatma, Yüksel Kızılkaya eşi
MUSTAFA KOÇ (PANTIR)
Eşi: Fatma, Adıgüzel Özer kızı (1932 – 31.05.2007)
Çocukları:
1. Eşe
2. Hüseyin
3. Elif,
Hüseyin Arıcı eşi
4. Meryem,
Ramazan Varol eşi
5. Şenay,
Hüseyin Kara eşi
6. Ali
7. Hasan
(Komondo Çavuş, 20.10.1972 – 06.09.1993)
YUSUF KOÇ (KARA YUSUF)
Eşi: Menevşe, Mehmet Ali
Küçükakça kızı
Çocukları:
1. Hüseyin
2. Atalay
(1969 – 26.11.1996)
3. Sebahat,
Mehmet Kocakça eşi
4. Abdullah
ALİ KOÇ (ALİ ONBAŞI)
1. eşi: Mümüne, Ahmet Ali Özdemir kızı (1921 – 16.12.2002)
Çocukları:
1. Ali
2. Şengül,
3. Fatma,
Hüseyin Özden eşi
4. Mustafa
5. Emel,
Hüseyin Kara eşi
2. eşi Emine, Süleyman Çalı kızı
Çocukları:
1.
Adem
2.
Adil
OSMAN KOÇ (KARA OSMAN) (1335 –
01.09.2001)
Eşi: Fatma, İbrahim Özen (Halil
İbrahim) kızı
Çocukları:
1. Ali
2. Ayşe,
Gebece’den Ali Topaca eşi
3. Mustafa
4. İbrahim
5. Arzu,
Manavgat’tan Mahmut Açıkgöz eşi. Öldü.
MEHMET GÜNGÖR (SARI MEHMET)
(1320 - …)
Eşi: Ümmü, Molla İbrahim kızı (1317 - …)
Çocukları:
1. Yusuf
2. Fatma,
Eğitmen eşi. Öldü.
3. Musa
4. Mustafa
Ali
5. Emine,
Hasan Özer eşi
6. Raziye,
Osman Varol eşi (1943 – 19.02.2007)
7. Elif,
Mehmet Kocakça eşi. Mehmet Kocakça ölünce Şaban Vural ile evlendi.
YUSUF GÜNGÖR (1926 – 12.04.2004)
Eşi Ayşe, Kısaca kızı
Çocukları:
1. Fatma,
Ali Zor eşi
2. Ümmü,
Ramazan Çalı eşi
3. Ünzile,
Şükrü Zor eşi
4. Hasan
5. Şerife,
6. Havana
MUSA GÜNGÖR
Eşi Ümmü, Ahmet Ali Koç kızı
Çocukları:
1. Hasan
2. Ömer
3. İbrahim
4. Mehmet
5. Fatma
6. Elif
7. Ayşe
MUSTAFA ALİ GÜNGÖR
Eşi: Raziye, Çolak Mehmet kızı
Çocukları:
1. Bayram
2. Feride,
Akseki, Erenyaka köyünde.
3. İbrahim
4. Mehmet
5. Hasan
6. Abdullah
7. Elif (Güngör Ay) Yurt dışında.
6. Yusuf
XI - ŞABAN EL
RAMAZAN, MUSA DEDENİN OĞLU;
AKÇANIN KARDEŞİ
Eşi: (Ak Hala)
Çocukları:
1. Şaban
ŞABAN VURAL (ŞABAN KOCA)
Eşi:
Çocukları:
1. Musa
(Şaban Musası)
2. Ali
(Şaban Alisi)
3. Mehmet
(Beşir)
4. Ayşe,
(Şaban kızı) Deli Ahmet eşi
MUSA VURAL (1320 – 21.01.1981)
Eşi: Ayşe (Kınalı) Molla Mehmet kızı (1327 – 1987)
Çocukları:
1. Ali
2. Ramazan
3. Zeynep
- Ali Topkara eşi
ALİ VURAL (ŞABAN ALİSİ) (1331 –
24.03.1997)
Eşi: Hamış, Gedik Hüseyin kızı
Çocukları:
1. Ayşe,
Mehmet Ecevitoğlu eşi
2. ZeynepOsman
Küçükdemir eşi
3. Fatma,
Mustafa Demir (Çilingir) eşi
4. Şaban
5. Hüseyin
MEHMET VURAL (BEŞİR) (1323 – 25.05.1995)
Eşi: Fatma, Belenköy’den Karmaz’ın kızı (1331 – 27.03.1991)
Çocukları:
1. Ramazan
2. Mahmut
3. Şerife,
Ali Avcı 2. eşi
4. Mustafa
5. Şükrü
6. Hasan
XII – TEKEL’EL (TEKELİ EL)
TEKELİ - AHMET ÖZER
Tekeli Ahmet Teke’de kadı iken muhalif oluşundan dolayı
buraya sürülmüş.
Eşi: Ayşe (İbiş kızı) İbiş, Ayşe’nin babasıdır. Ayşe’nin
anası Emine’dir. Ayşe doğduktan sonra babası İbiş ölür. İbiş ölünce dul kalan
eşi Emine’yi Pantır 4. eşi olarak alır. Pantır’ın 4. eşi Emine’den Topal Hasan
olur. Yani Topal Hasan ve İbiş kızı anadan bir babadan ayrı üvey kardeş olurlar.
Çocukları:
1. Hasan
(Tekeli)
2. Adıgüzel
3. Emine,
Ahmet Ali Özdemir eşi
4. Fatma,
Halil İbrahim Özen eşi
HASAN ÖZER (TEKELİ)
Tekeli Emmi’yi yaylaya göçerken konuşmalarından hatırlarım.
Çok şakacı bir adamdı Murtiçi’ne gelince arabalar geçmeye başlardı. Araba
geçerken yüklü hayvanları kenara çekip arabalara yol verirdik. Araba geçince de
Tekeli Emmi bize arabalar hakkında bilgi verirdi:
“Bu arabalar saman burma yer sanmayın haaa… Sadece şeker ile,
üzüm ile beslenirler. Su yerine de sadece bal şerbeti içerler.”
Küçükler bu sözlere inanırlardı. Şeker, üzüm, bal az bulunan
bahalı yiyeceklerdi. Demek ki bu arabalar o kadar değerli ki bahalı besinlerle
besleniyorlardı.
Eşi: Gülsüm (Gecereme'li)
Çocukları:
1. İbiş
2. Ahmet,
askerlik dönüşü öldü.
3. Elif,
Ali Vural eşi
4. Hatice,
Ahmet Özer eşi
5. Mümüne,
Ali Arslan eşi
ADIGÜZEL ÖZER (1322 – 1993)
Eşi: Ayşe, Topal Hasan kızı (1911 – 1999)
Çocukları:
1. Fatma,
Mustafa Koç (Pantır) eşi
2. Ahmet
(Topçu)
3. Hasan
4. Elif,
Ali Kara eşi
5. Emine,
Hacıisalı’da
DEDEM TOPAL ALİ
Anlatan: Ali Uyar, Topal Ali’nin
torunu
Dedemi hatırlarım. Köyde en çok incir yetiştiren oydu.
Çocuklara incir dağıtırdı sık sık. Dedem Bilavgat’aki meyve bahçesine pamuk ve
tütün de ekerdi. Şaban Musa'sı da Çevlik’te tütün ekerdi. Yani kendi
ihtiyaçları için. Dedem kendi yetiştirip kuruttuğu tütünü sarardı bir kâğıda
Sonra çıkarırdı kavı çakmağı… Çak babam çak. Kolay kolay yanmazdı meret. Dedem
öfkelenir söylenirdi. Ben ocakta ateş olduğu halde dedemin sıgarayı neden kav
çakmakla yakmaya uğraştığına bir türlü akıl erdiremezdim. Sorardım:
“ Dede, ocakta ateş var. Sıgarayı neden kömürle yakmazsın da
kav çakmakla uğraşırsın?”
Dedem cevap verirdi:
“Ah hay oğlum sen ne anlarsın. Onun çakması ayrı bir zevk,
yakması ayrı bir zevk, şu kavın kokması ayrı bir zevk…”
ALİ UYAR (TOPAL ALİ – KÖR ALİ) (1309
-02.02.1972)
Topal Ali’nin babası Topal İbrahim’in Tekeli Ahmet ile
kardeş olduğu sanılmaktadır. Onlar değilse bile babalarının kardeş olduğu
muhakkak. Bütün köyün yaşlıları Topal Ali’nin Tekeli el soyundan olduğunu
söylüyorlar.
1. eşi: Zeynep
Çocukları:
1. Hürü,
Mustafa Zor (Karadayı) eşi.
2. Ahmet,
(Göğoğlan veya Gök İbrahim)
3. Ahmet
Ali
4. Ayşe
(Altındiş), Deli Ahmet’in 2. eşi
2.eşi, Teslime (15.07.1923 – 15.11.1955), Fersinden gelme.
Çocukları
1. Zeynep
2. Durdu
3. Mustafa
AHMET UYAR (GÖK İBRAHİM) (1924 –
28.12.2001)
Eşi: Hatice, Molla Ali kızı
(1339 – 1989) ?
Çocukları:
1. Zeynep
2. Ümmü
3. Ali
4. Teslime
5. Durdu
6. Emine
7. Münevver
AHMET ALİ UYAR
Eşi: Elif, Musa Vural kızı
Çocukları:
1. Zeynep
2. Hatice
3. İbrahim
4. Teslime
YAKIN GEÇMİŞTE KÖYÜMÜZE GELENLER
1. Arıcı Yusuf
2. Duduoğlu el
3. Gök Hüseyin
4. Gök Mehmet
5. Gubcal el
6. Mukuoğlu el
7. Yirik oğlan el
XIII - ARICI EL
YUSUF ARICI (ARICI YUSUF)
Erengeriş’ten Hacı Ahmet Pantır ile teyze oğlu olurlar.
Erengeriş’ten Hacı Ahmet Mustafa’sının çocukları:
1. Ahmet
2. Hatice,
Höke Yusuf’un 2. eşi
3. Hürü,
Molla İbrahim’in eşi
4. Hava,
Koca Ali’nin eşi
AHMET ARICI
Eşi Ayşe (Koca Ayşe),
Mukuoğlu’nun kardeşi
Çocukları:
1. Yusuf
YUSUF ARICI
Eşi: Ayşe Mustafa Küçükakça
(Karaca) kızı
Çocukları:
1. Durdu
2. Fatma
XIV - DUDUOĞLU EL
Duduoğlu el Sayköy’de otururlardı. Yakın geçmişte
Ahmetler’den evlenip, Ahmetler’e yerleşenler oldu. İlk soyadları “Davulcu” idi.
Sonradan “Karamusaoğlu” olarak değiştirdiler.
KARA MUSA (DUDUOĞLU)
Eşi: Tepeköy’den Koca
Mustafa’nın kızı. Koca Mustafa’nın kızları komşu köylere şöyle dağılmış. Birini
Ahmetler’den Delibaş almış. Fatma (Cırıklı) Ebe Mehmet Varol ve Süleyman
Varol’un anası olur. Birini Sayköy’den Duduoğlu almış, Kara Hasan’ın anası
olur. Biri Gebece’ye gitmiş. Marangoz Süleyman Sarı’nın anası olur. Biri de
Tepeköy’de kalmış. Gök Hasan’ın anası olur. Böylece Sayköy’den Kara Hasan,
Tepeköy’den Gök Hasan, Gebece’den Süleyman Sarı, Ahmetler’den Mehmet Varol
teyze oğlu olurlar.
Duduoğlu’nun çocukları:
1. Hasan
Davulcu (Kara Hasan)
2. Hüseyin
Davulcu (Kara Hüseyin)
HASAN DAVULCU
Eşi Fatma, Mukuoğlu’nun kardeşi (1320 – 27.12.2000)
Çocukları:
1. Mustafa,
Çocukları Sayköy’de oturmaktadır. (1930 – 25.11.1997)
2. Mehmet,
Ahmetler’den Mustafa Arıcı kızı Ünzile ile evlidir. Çocukları Ahmetler’de
oturmaktadır. Soyadlarını “Karamusaoğlu” olarak değiştirdiler.
3. Ahmet,
Ahmetlerden İbrahim Yıldız kızı Fatma ile evlidir. Sayköy’de oturmaktadır.
MEHMET KARAMUSAOĞLU (KARA
HASANIN MEHMET) (1934 – 1995)
Eşi: Ünzile, Mustafa Arıcı kızı
Çocukları:
1.Naciye - Ahmet Çalı eşi
2. Hasan
3. Fikret
(1974 – 16.08.1995) Şehit
4. Yüksel
5. Yılmaz
XV - HÜSEYİN AVCI (GÖK HÜSEYİN)
Anlatan: Ali Avcı
“Molla İbrahim’e bir çoban lazım olmuş. Namaras’ta bir çocuk
olduğu haberini almış. Gitmiş, hebicip getirmiş. (Hebiçmek: sırtına almak,
yüklenmek.) Babam köye geldiğinde o kadar küçükmüş. Namaras’ta Ramazan (Çakıcı)
amcam ile Ayşe halam var. Babam onda bunda çobanlık yaparken kalmış gitmiş
Ahmetlerde. Ama iyi çobanmış. İyi çobanı başka yere salmak istememişler.
Hacı Hatıp’ın kızkardeşi Fatmalı’nın iki kızı varmış.
Kızların babası Adıgüzel. Kızlardan Arzı’yı babama, Ayşe’yi de Yirik Çavuşa
alıvermişler. Böylece babam olmuş avrat köyünden.”
HÜSEYİN AVCI
Eşi: Raziye, Adıgüzel kızı
Çocukları:
- Ali
- Fatma, Ahmet Kocademir eşi
- Mehmet
ALİ AVCI (GÖK HÜSEYİN ALİSİ)
1.eşi: Hatice, Ecevit Ramazanı kızı
Çocukları:
1. İbrahim
2. Hasan
Hüseyin
3. Ramazan.
2.eşi: Şerife, Karabeşir kızı
Çocukları:
1. Halit
2. Mehmet
3. Yusuf
MEHMET AVCI
Eşi: Ayşe, İbrahim Küçükdemir
(Efe) kızı
Çocukları:
1. Hatice
2. Sema
3. Arzu
XVI - MEHMET ÖZEN (GÖK MEHMET – ÇOLAK MEHMET)
Gök Mehmet’in babası Taşlıca’dan
anası Saraçlı’danmış
1 Eşi: Ümmü (Kütkız) Delibaş’ın kızı. Mezarı Gülen’de.
Çocukları:
1. Hatice,
Gençler’den Sansar Alisi ile evlendi.
2. Fatma,
Demirciler’den Kör Ali ile evlendi.
2.eşi: (Körkız) Körkız’ın babası, Delibaş’ın kardeşi Sefer
Mustafa’nın oğlu Sefer Mehmet’i. Anası Emiroğlu Mustafa kızı Gülsüm. Sefer
Mehmet’i ölünce Gülsüm Deli Ali ile evlenmiş.
Çocukları:
1. Raziye,
Mustafa Ali Güngör eşi
XVII - GUBCAL EL
Osman Ali oğlu Hüseyin Çavuş (Gubcal) Gedik Hüseyin’le
Çanakkale’de beraber savaşmışlar.
HÜSEYİN DEMİR (GUBCAL)
Eşi: Fatma, Fersin’li (1317 – 25.10.1992)
Çocukları:
1. Durdu
2. Ayşe
(Topal), Mahrımçalı’da Sarı Mehmet eşi
3. Ali
ALİ DEMİR (GUBCAL ALİ’Sİ)
Eşi: Gülsüm, Emin Güzel kızı
Çocukları:
1. Durdu,
İbrahim Küçükakça eşi
2. Ümmühan,
Seydiler’den evli
3. Hüseyin
4. Emin
5. Mehmet
6. Hatice,
Mehmet Özdemir eşi
7. Ayşe
Avasun’dan evli
8. Zehra,
Hocalı’dan evli.
XVIII - MUKUOĞLU EL
Mukuoğlu’nun babası, Muku Ahmet’i Kızılot’taki Muku’larla
akrabadır. Mukuoğlu Mustafa Arıcı’nın kardeşleri: 1. Kara Hasan eşi Fatma. 2.
Arıcı Yusuf’un anası Kara Ayşe. 3. Hasan Arıcı (Kizir Hasan). 4.Ali Arıcı (Kara
Ali).
Mukuoğlu’nun anası
Duduoğlu’nun bacısı olur. Duduoğlu Sayköy’de oturur. Mukuoğlu küçükken Kardeşi
Kizir ile beraber Sayköy’e dayısının yanına gelirler. O sırada Ahmetler’den
Saraçlı Ebe’ye bir çoban ihtiyaçtır. Saraçlı Ebe Mukuoğlu’nu çoban tutar. Sonra
büyüyünce de Gedik Hüseyin’in kızı Ümmü ile everirler. Kardeşi Kizir ise
Gebece’den Hökeoğlan’ın kızı ile evlenir.
Mukuoğlu iyi bir çobandı. Ama soyadına uygun olarak arıcılık
da yapardı. Devamlı top kovan taşırdı. Mukuoğlu’gile her varışımda Ümmü
Hala’nın bir sofra serip bal ile ekmek verdiğini hatırlarım.
MUSTAFA ARICI (MUKUOĞLU) (1324 –
19.10.1983)
Eşi: Ümmü, Gedik Hüseyin kızı (…. – 23.12.1986)
Çocukları
1. Ahmet
(08.02.1933 – 01.06.2005)
2. Emine,
Ahmet Aslan eşi
3. Ünzile,
Mehmet Karamusaoğlu eşi
4. Meryem,
Antalya’dan evli
5. Musa
6. Fatma,
Çukurköy’den Hayri Yılmaz ile evli
XIX - YİRİK OĞLAN EL
HASAN (KARMAZ) Belenköy’lü
Eşi Hürü (1306 – 15.08.1967), Belenköy'lü Sakar Mahmut’un
kızı
Çocukları:
1. Mustafa
(Yirik Oğlan)
2. Fatma,
Mehmet Vural (Karabeşir) eşi
MUSTAFA TOPKARA (YİRİK OĞLAN)
(1907 – 05.09.1998)
Eşi: Havana, Gecereme’den Sansar Ramazan kızı (1913 –
02.03.2002)
Çocukları:
1. Yusuf
(1941 – 14.10.2001)
2. Ali
3. Hasan
4. Mehmet
…
Tekrar edelim: Bu çalışmamızda yanlış veya
eksik yazılmış bilgiler olabilir. Okuyucularımız böyle durumlar görürlerse bize
bildirsinler, yanlış ise düzeltelim, eksiklik varsa ekleyelim. Hepinize
sağlıklı günler dilerim.
Hazırlayan: Ali Varol - 14.10.2009 - Manavgat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder